Gidip alışverişimizi yaptık.
Bu anlar, birbirimizi daha yakından tanımamıza da vesile oldu. Ayşe’nin seyahat etmeyi ne kadar sevdiğini ve bir gün mutlaka Bali’yi ziyaret etmek istediğini öğrendim. Ben de ona çocukluğumdan beri görmek istediğim İtalya’dan bahsettim.
Kahvaltıdan sonra, alışveriş merkezine doğru yola çıktık. Şehrin en büyük alışveriş merkezlerinden birine gitmeye karar verdik çünkü orada her şeyi bulabileceğimizi biliyorduk. İlk durağımız, yeni sezon ürünlerinin sergilendiği büyük bir giysi mağazasıydı. Ayşe’nin gözü hemen vitrinlerdeki rengârenk elbiselere takıldı. İkimiz de farklı kıyafetler denemek için kabinlere girdik. Kabinlerden çıkar çıkmaz birbirimize danışıp, hangi kıyafetin daha çok yakıştığını tartıştık. Ayşe, kendisine çok yakışan mavi bir elbise buldu ve ben de uzun zamandır aradığım rahat bir kot pantolon aldım.
Bir sonraki durağımız, elektronik mağazası oldu. Ayşe, uzun zamandır iyi bir kulaklık arıyordu. Teknoloji konusunda biraz bilgi sahibi olduğum için, ona birkaç model önerdim. Mağazada bulunan farklı kulaklıkları denedi, ses kalitesini test etti ve sonunda kararını verdi. Bu arada ben de cep telefonum için bir kılıf ve ekran koruyucu aldım.
Alışveriş merkezinde dolaşırken, gözümüze bir kitapçı takıldı. Kitapçının büyüleyici atmosferi bizi içeri çekti. İkimiz de kitap okumayı çok seviyorduk, bu yüzden burada biraz daha fazla zaman geçirdik. Ayşe, uzun zamandır okumak istediği bir romanı buldu, ben de kendime birkaç kişisel gelişim kitabı seçtim. Kitaplarla dolu rafların arasında dolanırken, okuduğumuz kitaplar hakkında uzun uzun sohbet ettik.
Alışverişten iyice yorulmuş ve biraz acıkmıştık. Yemek alanına gidip, sevdiğimiz yemekleri aldık. Ben bir dilim pizza tercih ederken, Ayşe tavuklu bir salata aldı. Yemek yerken, günün yorgunluğunu atarken, aynı zamanda iş yerindeki durumlar hakkında da sohbet ettik. Ortak arkadaşlarımızın komik hikayelerinden, ofiste yaşadığımız zorluklara kadar her şeyi konuştuk. Bu sohbetler, iş dışında da ne kadar iyi anlaştığımızı bir kez daha gösterdi.
Yemekten sonra, artık alışverişimizi tamamladığımız için dönüş yoluna geçmeye karar verdik. Otobüs durağına doğru yürürken, ikimiz de aldıklarımızdan ve geçirdiğimiz güzel günden oldukça memnunduk. Otobüse bindiğimizde, biraz kalabalık olduğunu fark ettik ama sohbetimiz o kadar keyifliydi ki, yolculuğun nasıl geçtiğini fark etmedik bile.
Eve döndüğümüzde, Ayşe’yle vedalaşıp bir dahaki buluşmamızı planladık. Bu alışveriş günü, hem ihtiyaçlarımızı karşılayıp güzel vakit geçirdiğimiz hem de arkadaşlığımızı daha da pekiştirdiğimiz bir gün olarak hafızamda yer etti. Alışverişin sadece bir ihtiyaçtan ibaret olmadığını, aynı zamanda sevdiklerimizle paylaşabileceğimiz keyifli anlar yaratabileceğini bir kez daha anladım.